ORHAN VELİ KANIK

Sokakta Giderken   


Sokakta giderken, kendi kendime
Gülümsediğimin farkına vardığım zaman
Beni deli zannedeceklerini düşünüp
Gülümsüyorum.

Orhan Veli Kanık 


Açsam Rüzgara   


Ne hoş, ey güzel Tanrım, ne hoş 
Mavilerde sefer etmek! 
Bir sahilden çözülüp gitmek 
Düşünceler gibi başıboş. 
Açsam rüzgara yelkenimi; 
Dolaşsam ben de deniz deniz 
Ve bir sabah vakti, kimsesiz 
Bir limanda bulsam kendimi. 
Bir limanda, büyük ve beyaz... 
Mercan adalarda bir liman.. 
Beyaz bulutların ardından 
Gelse altın ışıklı bir yaz. 
Doldursa içimi orada 
Baygın kokusu iğdelerin. 
Bilmese tadını kederin 
Bu her alemden uzak ada. 
Konsa rüya dolu köşkümün 
Çiçekli dalına serçeler. 
Renklerle çözülse geceler, 
Nar bahçelerinde geçse gün. 
Her gün aheste mavnaların 
Görsem açıktan geçişini 
Ve her akşam dizilişini 
Ufukta mermer adaların. 
Ne hoş. ey Tanrım, ne hoş, 
İller, göller, kıtalar aşmak. 
Ne hoş deniz deniz dolaşmak 
Düşünceler gibi başıboş. 
Versem kendimi bütün bütün 
Bir yelkenli olup engine; 
Kansam bir an güzelliğine 
Kuşlar gibi serseri ömrün.
Orhan Veli Kanık


Ağacım   


Mahallemizde
Senden başka ağaç olsaydı
Seni bu kadar sevmezdim.
Fakat eğer sen 
Bizimle beraber
Kaydırak oynamasını bilseydin
Seni daha çok severdim.

Güzel ağacım!
Sen kuruduğun zaman
Biz de inşallah
Başka mahalleye taşınmış oluruz.
Orhan Veli Kanık 


nlatamıyorum (Moro Romantico)   

Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.

Orhan Veli Kanık 



Ayrılış   


Bakakalırım giden geminin ardından;
Atamam kendimi denize, dünya güzel;
Serde erkeklik var, ağlayamam.
Orhan Veli Kanık 


Baharın İlk Sabahları   


Tüyden hafif olurum böyle sabahlar
Karşı damda bir güneş parçası,
İçimde kuş cıvıltıları, şarkılar;
Bağıra çağıra düşerim yollara;
Döner döner durur başım havalarda.

Sanırım ki günler hep güzel gidecek;
Her sabah böyle bahar;
Ne iş güç gelir aklıma, ne yoksulluğum.
Derim ki: "Sıkıntılar duradursun!"
Şairliğimle yetinir,
Avunurum.
Orhan Veli Kanık


Bayrak   


Ey bir muharebe meydanında
Avuçları kanımla dolu
Kafası gövdemin altında
Bacağı kolumun üstünde
Cansız uyuyan insan kardeşim
Ne adını biliyorum
Ne günahını.
İhtimal aynı ordunun neferleriyiz,
ihtimal düşman.
Belki de tanırsın beni
Ben İstanbul'da şarkı söyleyen
Tayyareyle Hamburg'a düşen,
Majino'da yaralanan,
Atina'da açlıktan ölen,
Singapur'da esir edilenim.
Alınyazımı kendim yazmadım.
Bununla beraber biliyorum,
O yazıyı yazanlar kadar olsun,
Çilekli dondurmanın tadını
Cazbant sesindeki sevinci,
Meşhur olmanın azametini.
Sen ne nimetler tanırsın biliyorum;
Çaydan, simitten ,
Kalınca bir paltodan gayrı
Zeytinyağlı enginar, kremalı keklik
Bir kadeh
Black And White viski,
Kıl pranga kızıl çengi bir esvap.

Yirmi yıllık çalışmanın
Bir kurşunluk hükmü varmış
Hayata
Harkof bölgesinde atılmakmış nasip
Aldırma
Biz bir bayrak getirdik buraya kadar
Onu daha da ileriye götürürler;
Şu dünyada topu topu
iki milyar kişiyiz
Birbirimizi biliriz.
Orhan Veli Kanık


Bir Duyma Da Gör   


Bir duyma da gürültüsünü
Dallarda çitirdayarak açilan fistiklarin,
Gör bak ne oluyorsun.
Bir duyma da gör şu yagan yagmuru;
Çalan çani, konuşan insani.
Bir duyma da kokusunu yosunlarin,
Istakozun, karidesin,
Denizden esen rüzgarin...
Orhan Veli Kanık 


Bir Iş Var   


Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Degil,
Vallahi degil;
Bir iş var bu işin içinde.
Orhan Veli Kanık 



Deniz   


Ben deniz kenarındaki odamda,
Pencereye hiç bakmadan
Dışardan geçen kayıkların
Karpuz yüklü olduğunu bilirim.

Deniz, benim eskiden yaptığım gibi,
Aynasını odamın tavanında
Dolaştırıp beni kızdırmaktan
Hoşlanır.

Yosun kokusu
Ve sahile çekilmiş dalyan direkleri
Sahilde yaşayan çocuklara
Hiçbir şey hatırlatmaz
Orhan Veli Kanık


Deniz Kızı   


Denizden yeni mi çıkmıştı, neydi; 
Saçları, dudakları 
Deniz koktu sabaha kadar; 
Yükselip alçalan göğsü deniz gibiydi. 

Yoksuldu, biliyorum 
-Ama boyna da yoksulluk sözü edilmez ya- 
Kulağımın dibinde, yavaş yavaş, 
Aşk türküleri söyledi. 

Neler görmüş, neler öğrenmişti kim bilir. 
Denizle boğaz boğaza geçen hayatında! 
Ağ yamamak, ağ atmak, ağ toplamak, 
Olta yapmak, yem çıkarmak, kayık temizlemek... 
Dikenli balıkları hatırlatmak için 
Elleri ellerime değdi. 

O gece gördüm, onun gözlerinde gördüm; 
Gün ne güzel doğarmış meğer açık denizde! 
Onun saçları öğretti bana dalgayı; 
Çalkalandım durdum rüyalar içinde.
Orhan Veli Kanık



Yaşamak   



Biliyorum, kolay değil yaşamak, 
Gönül verip türkü söylemek yar üstüne; 
Yıldız ışığında dolaşıp geceleri, 
Gündüzleri gün ışığında ısınmak; 
Şöyle bir fırsat bulup yarım gün, 
Yan gelebilmek Çamlıca tepesine... 
-Bin türlü mavi akar Boğaz'dan- 
Her şeyi unutabilmek maviler içinde. 

II 
Biliyorum, kolay değil yaşamak; 
Ama işte 
Bir ölünün hala yatağı sıcak, 
Birinin saati işliyor kolunda. 
Yaşamak kolay değil ya kardeşler, 
Ölmek de değil; 

Kolay değil bu dünyadan ayrılmak.
Orhan Veli Kanık


Yalnizlik Şiiri   


Bilmezler yalniz yaşamayanlar,
Nasil korku verir sessizlik insana;
Insan nasil konuşur kendisiyle;
Nasil koşar aynalara,
Bir cana hasret,
Bilmezler.
Orhan Veli Kanık


Yağmur   

Neden liman deyince
Hatırıma direkler gelir
Ve açık deniz deyince yelken?

Mart deyince kedi,
Hak deyince işçi
Ve neden ihtiyar değirmenci
Allaha inanır düşünmeden?

Ve rüzgarlı havalarda
Yağmur eğri yağar?
Orhan Veli Kanık


Vatan İçin   

Neler yapmadık şu vatan için!
Kimimiz öldük;
Kimimiz nutuk söyledik.
Orhan Veli Kanık 


Zeval   


Örtüldü hafızanın örtüsü
Tasalarımın bittiği yerde.
Yükseliyor şimdi perde perde
"Geri gelen saadet" türküsü

Devri tamam oldu pervanenin
Gökten bir beklediğim kalmadı.
Tükendi artık içimde tadı
Yıldızlı küreler düşünmenin.

Ne çıkar karşıma çıksa ecel
Bu boşluk ondan daha mı iyi?
Başka bir alemden beklediği
Olmıyan kula zeval ne güzel!

Beklememek beter beklemeden;
Geldi yolunu gözlediğim yar.
Al bu başı sen artık ey rüzgar
Ve sus artık, sus artık ey beden!
Orhan Veli Kanık